Salesforce’dan Christophe Coenraets, kullandığımız teknoloji araçlarının yapay zeka sayesinde iyileşmesi ile veri hakkında daha çok bilgiye sahip olacağımızı ve insan-veri arasındaki ilişkinin nasıl değişeceğini açıklıyor.
Christophe Coenraets (Principal Developer Evangelist), yıllardır insanların bilgiye ulaşabilmeleri için farklı teknolojileri kullanarak ve insane davranışını inceleyerek uygulama geliştiriyor.
“Yapay Zeka Uygulamaları süreçleri hızlandırmak içindir”
Müşterilerle etkileşim, yani satış süreci, aslında müşterilerin ihtiyaç duydukları bilgiye dolambaçlı yollardan değil en hızlı şekilde erişebilmelerini sağlamaktır. Bilgiye erişim basit olmalıdır. Müşterilerin bilgiye erişim yollarını tasarlarken ise yine müşterilerden öğrenmemiz gerekenleri bize sunan ise yapay zekadır.
Elimizde bulunan ama daha önce önemini kavrayamadığımız veriyi nasıl kullanabileceğimizi yapay zeka uygulamaları sayesinde öğreniyoruz.
Her gün farklı kanallardan topladığımız veri ile ne yapabiliriz?
Yapay zeka, gelecek için daha iyi seçenekler sunuyor.
Veri toplamak işin en kolay kısmı, zor olan kısmı ise toplanılan veriden anlamlı bilgiler çıkarmak. Büyük Veri sayesinde uygulamaların kimler tarafından nasıl kullanıldığını öğrenebiliriz. Bu edinilen yeni bilgi ile daha çok kişiye (müşteriye) ulaşmak mümkün.
Christophe Coenraets katıldığı bir konferansta katılımcılara şöyle bir soru yöneltiyor: “bugün hava sıcaklığı kaç derece?”Herkes farklı cevaplar veriyor. Ancak o sırada herkesin hava durumu için bir sürü farklı mobil uyguma kullandığını ve katılımcıların hangi uygulamayı ne için kullandıkları konusunda kafalarının karışık olduğunu fark ediyor. Peki günlük hayatımızın olmazsa olmazlarından biri haline gelen mobil uygulamaları nasıl daha akıllı hale getirebiliriz?
Yapay zekanın daha iyi olması için daha çok veri ile beslenmesi gerekiyor
İyi bir sisteme sahip olmanın en önemli şartı hangi alanda çalıştığınıza bağlı olarak yapılacak analizdir. Satış sürecinde olduğunuzu varsayalım: müşteri ile ilk temasdan, satışın tamamlanmasına kadar geçen tüm süreci analiz edebilirsiniz. Sürecin sadece bir kısmına yoğunlaşmak sizi yanıltabilir. Veri setlerinin tamamını birbirine bağlamak ve yapısal analizini yapmak iyi yani anlamlı veriye ulaşmanın tek yoludur.
Yapay Zeka’nın odağında kullanıcı var
Yapay zeka ile güçlendirilen uygulamalar sistem-odaklı değil; kullanıcı-odaklı geliştirilmektedir. Eskiden, sistem-odaklı uygulamalar tasarlanırken kullanıcı deneyimi önemsenmiyordu.
Bir kaç yıl önce, kullanıcı deneyiminin ön plana çıkmasıyla yeni geliştirilen uygulamaların merkezi kullanıcılar oldular. Kullanıcı deneyimine odaklanırken yapay zeka, hem uygulamanın geliştirilmesinde hem de verinin kolayca erişilebilir olmasında rol oynuyor.
Yapay Zeka sistemleri basitleştiriyor
Facebook kullanıcı odaklı olarak geliştirilmiş bir uygulama olarak kullanım kılavuzu ve kurs gerektirmeyecek şekilde basit ve pratik bir şekilde tasarlandı. Kurumsal uygulamaların da bu şekilde tasarlanmaması için hiç bir neden yoktu. Salesforce.com gibi firmalar bunu erken fark edip kullanıcıya odaklandı.
“Yapay Zeka, kullanıcının nasıl ile değil ne sorusu ile ilgilendiğini biliyor”
Arayüz tasarımcıları kullanıcı deneyiminin daha basit ve öngörülebilir olması için çalışmaya başladılar. Bir yandan yönetilmesi gereken daha çok veriyi bir şekilde erişilebilir kılmaya çaba gösteriyorlar. Bunu başarmanın yolu ise yeni sistemleri ilgili veriye bağlayabilmek.
Şirketler için başarının anahtarı: müşteri deneyimi
Yapay Zeka, müşteri deneyimi için bir devrim. Her sektörden şirketin kurumsal uygulamalarını kullanıcı ve müşteri odaklı tasarlamaları ve geliştirmeleri önem taşıyor. Hem şirket çalışanları hem de müşteriler bilgiye ulaşmak için kullandıkları uygulamanın çalışmasını istiyorlar. Kimse uygulamalar arasında “gezmek” istemiyor, sonuçta bilmek istediğimiz bugün havanın kaç derece olduğu kadar basit bir şey.