Emel Ünal
Dünya Gazetesi, 18 Şubat 2014
Devlet kurumlarının bakanlıktan başlayarak her kademede bulut bilişimi teşvik etmelerinin önemli bir gelişme olduğunu anlatan Inspark Genel Müdürü Serdar Susuz, uzman bulut bilişim altyapılarının oluşturulmasının önemine vurgu yapıyor.
Inspark’ın bulut bilişim konusunda 7 yıldan uzun süredir çalıştığını, hatta bu alanda çalışan Türkiye’de önde gelen şirketlerden biri olduğunu anlatan Inspark Genel Müdürü Serdar Susuz, “Salesforce, Google ve Informatica gibi kurumlar ile işbirliği yaparak bu teknolojiyi Türkiye pazarına sunmaya başladık. 2006 yılında bulut bilişimin adı “on-demand” idi. Sonra Saas (Hizmet olarak Yazılım), Paas (Hizmet olarak Platform) gibi isimler de verildi. Sadece Türkiye için değil tüm Avrupa için bulut bilişim oldukça yeni bir kavramdı. Yalnızca Google, Salesforce.com gibi şirketlerin desteklediği bir modeldi” açıklamasında bulundu. Son iki yıldır Microsoft, Oracle, SAP, HP, IBM gibi kurumların var olan geleneksel iş modelleri dışında, bulut bilişim modeli ile pazarlama yapmasının, birçok kurumun bulut bilişimin faydalarını öğrenmeye başlamasına yardımcı olduğunu dile getiren Susuz, bugün iletişimde oldukları birçok kurum yöneticisinin bulut bilişim modeliyle çalışmayan bir çözümü kabul etmediğini söyledi. Türk şirketlerinin son 2 yılda güvenlik, maliyet, inovasyon avantajlarını gördükçe bulut bilişime daha fazla ilgi göstermeye başladığını belirten Susuz, “Devlet kurumlarının bakanlıktan başlayarak her kademede bulut bilişimi teşvik etmeleri önemli bir gelişme. Uzman bulut bilişim altyapılaları oldukça, hayatımızı daha verimli hale getirecek yeni teknolojiler üretme şansımız artacaktır. Bu sebeple her geçen gün bulut bilişim şirketlerinin gündeminde daha fazla yer teşkil ediyor. Önümüzdeki dönemde ise bulut bilişimin bir altyapı modeli olarak kalacağını düşünüyorum. Önümüzdeki dönem mobil uygulamaların ve nesnelerin internetinin geliştiği bir süreç olacak” dedi.
Bulut teknolojileri birbiriyle konuşuyor
Bulut bilişim uygulamalarının gün geçtikçe daha esnek ve daha kolay yönetilebilir hale geldiğini anlatan Serdar Susuz, en önemli gelişmenin ise bulut hizmetlerinin birbiri ile konuşuyor olması olduğuna dikkat çekti. Internet üzerinde bulunan birçok bulut bilişim çözümünün birlikte çalışabiliyor olmasının, müşterilerin çözümleri entegre etmesine gerek bırakmadığını açıklayan Serdar Susuz, “Bu gelişme aslında başka kapılar da açıyor. Örneğin bu özelliğiyle bulut bilişim altyapısı bize “Internet of Things” yani “Nesnelerin İnterneti” üzerine uygulamalar geliştirme olanağı sağlıyor. Internette insanların birbirleriyle ve ekranlarla iletişim kurmasının ötesinde tüm nesnelerin de iletişim halinde olacağı bir ortam sunuyor. Nesneler (buzdolapları, diş fırçaları, arabalar) aslında bir süredir internet ile konuşabiliyor; ama asıl gelişme sürekli akan veriyi analiz edebilen, veriden sonuç çıkarabilen ve karar veren sistemlere doğru bir açılım” açıklamasında bulundu.
“Avantajlarını gördükçe son 2 yılda Türk şirketlerin bulut bilişime ilgisi arttı. Devlet kurumlarının bakanlıktan başlayarak her kademede bulut bilişimi teşvik etmeleri önemli bir gelişme.”
Bulut bilişim konusunda şirketlerin üç temel çekincesi
Şirketlerin, bulut bilişime geçişi konusunda üç temel çekincesi olduğuna değinen Serdar Susuz, bunları güvenlik ve veri gizliliği, tedarikçi seçimi ve kiralama usulü sürekli ödeme yapma gerekliliği olarak sıraladı. Güvenlik ve veri gizliliği konusunda, şirketlerin kullanacakları sistemi sorgulamasının geçtiğimiz 7 yılda hiç değişmediğini söyleyen Susuz, Inspark’ın ve global iş ortaklarının birincil önceliğini güvenliğin oluşturduğunun altını çizdi.
Şirketlerin doğru ve deneyimli bulut tedarikçileri ile çalışmak ve tedarikçinin güvenirliğinden emin olmak istemesi üzerinde duran Susuz, bu konuda en iyi göstergenin ise müşteri portföyü olduğunu ifade etti. Son olarak, Türkiye’de en çok karşılaşılan sorunlardan birisinin bulut bilişimin bir hizmet olması sebebiyle kiralama usulü sürekli ödeme yapılmasının gerekli olmasına dikkat çeken Susuz, “Tedarikçiler ne kadar değer katsa da, ne kadar değere odaklansa da, maliyet, toplumumuzun genel satın alma davranışına uygun olmayabiliyor. Bu davranışın önemli bir sebebi kurumların sahip olma maliyetlerini gerçek anlşamda ölçmemeleridir” şeklinde konuştu.
Sektöre ve kullanım alanına göre farklı kriterler bulunduğunun altını çizen Susuz, en önemli kriterin doğru tedarikçi ile çalışmak olduğuna işaret etti. Referansları güçlü, çok kiracılı modelle çalışan, tüm güvenlik sertifikalarına sahip bir bulut hizmeti tedarikçisi ile çalışmanın riski neredeyse ortadan kaldıracağını belirten Susuz, yurtdışında bulunan tedarikçilerden hizmet alınması halinde ise ilgili şirketin borsada işlem görüyor olmasının önemli bir kirter olarak göz önünde bulundurulması gerektiğine vurgu yaptı.